boomer ne demek?
- İri erkek kanguru
- Ekonomik büyüme dönemi
- Büyük dalga
- Göçmen işçi
iri
- Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı
- Large.
- Bulky.
- Massive.
- Ample.
- Chopping.
- Corpulent.
- Portly.
- Hefty.
- Huge.
boomerang
- Geri tepmek; aleyhe dönmek
- Avustralya yerlilerince silah olarak kullanılan ve ileri doğru fırlatılınca geri gelen eğri bir değnek
- Ortaya atanın aleyhine dönen durum veya plan.
boom
- Çıkış yapmak
- Patlama
- Gümlemek, gürlemek, gümbürdemek
- Güm!
- Top gibi derin ve kuvvetli bir ses çıkarmak, gürlemek
- Vızıldamak
- Hamle yapmak, acele hareket etmek
- Uğuldamak
- Seren, bumba, baston
- Akıntının kütükleri götürmemesi ve gemilerin seyrine engel olunması için set şeklinde konulmuş ve araları zincirli tomruk dizisi