iri ne demek?
- Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı
Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu.
Ö. SeyfettinErdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi.
Emine Işınsu - Large.
- Bulky.
- Massive.
- Ample.
- Chopping.
- Corpulent.
- Portly.
- Hefty.
- Huge.
- Hulking.
- Coarse.
- Coarse-grained.
- Full.
- Goodly.
- Great.
- Piebald.
- Institute on Rehabilitation Issues.
- Instrument used by teachers to determine an accurate reading level such as: Sucher-Allred Jerry Johns Basic Reading Inventory S T A R Reading Program Teacher made.
- From hairu, to enter.
iri alyuvar kansızlığı
- Macrocytic anemia.
iri ateş maşası
- Fire tongs