bona fide ne demek?
- Gerçek, hakiki
- İyi niyetli, içten
- Kandırma amacı gütmeyen
- Taklit olmayan
bona fide judgment creditor
- İyi niyetli ilamlı alacaklı
bona fide owner
- Iyi niyetli kimse
fide
- Tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.
- Başka bir yere dikilmek için hazırlanmış körpe çiçek.
- bahçıvanlıkta, yastıklarda tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek
- Nursing plant.
- Seedling.