bona fide judgment creditor ne demek?
- İyi niyetli ilamlı alacaklı
bona
- Menkul şeyler
- Mal, mülk, eşya
- İyi, güzel, hoş (Latince)
bona fide
- İyi niyetli, içten
- Kandırma amacı gütmeyen
- Taklit olmayan
- Gerçek, hakiki
fide
- Tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.
- Başka bir yere dikilmek için hazırlanmış körpe çiçek.
- bahçıvanlıkta, yastıklarda tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek
- Nursing plant.
- Seedling.
judgment
- Hüküm, karar, yargı
- Bildiri, tebligat
- Bir davanın görülmesi
- Netice
- Muhakeme, yargılama, temyiz kuvveti
- Takdiri ilahi
- Kıyamet
- Mat
- Tahmin, düşünce, yargılama, kanı, yargı, sağduyu, hüküm, karar, muhakeme