bode ne demek?
- Işaret olmak, alamet olmak, delalet etmek
- Eski kehanet etmek, gelecekten haber vermek
- Işareti olmak, alamet olmak
- -e işaret etmek, -e delalet etmek.
- Bkz. bide.
bide
- Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.
- Bedenin belden aşağı kısımlarını yıkamakta kullanılan bir araç.
- Bk. bide
- Bidet.
- To dwell; to inhabit; to abide; to stay.
- To remain; to continue or be permanent in a place or state; to continue to be.
- To encounter; to remain firm under ; to endure; to suffer; to undergo.
- To wait for; as, I bide my time.
- Dwell; 'You can stay with me while you are in town'; 'stay a bit longer--the day is still young'.
- See Abide.
bode çizeneği
- Bode diagram
bode diagram
- Bode çizeneği