boşuğ ne demek?
- 1) izin. 2) cevâz.
boşu boşuna
- Gereksiz yere, boşuna.
- In vain.
- Needlessly.
boşuna
- Boş yere, yararsız yere, gereksiz, beyhude, nafile, tevekkeli
- Fondly.
- Futile.
- Hopeless.
- For nothing.
- To no effect.
- Uselessly.
- To little avail.
- Without avail.
- To no end.