boşamak ne demek?

  1. Kanunlara göre iki eş, aile ilişkisini kesmek

    Kaptan Bey bu yaştan sonra kırkyıllık karısını boşayıp genç bir kadın aldı.

    H. Taner
  2. Tatlîk etmek.
  3. (en)To divorce.
  4. (en)Divorce.
  5. (en)Repudiate.
  6. (en)To repudiate.

boşama

  1. Boşamak işi.
  2. (en)Divorce, repudiation.

boşamamak

  1. (en)(neg. form of boşamak) divorce, repudiate.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

boşamaboşamamakboşaboşa almaboşa almakboşa çalışmaboşa çıkaranboşboş adboş adlı temel mantıkboş ağırlıkboş alan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın