boşamak ne demek?
- Kanunlara göre iki eş, aile ilişkisini kesmek
Kaptan Bey bu yaştan sonra kırkyıllık karısını boşayıp genç bir kadın aldı.
H. Taner - Tatlîk etmek.
- To divorce.
- Divorce.
- Repudiate.
- To repudiate.
boşama
- Boşamak işi.
- Divorce, repudiation.
boşamamak
- (neg. form of boşamak) divorce, repudiate.