blotched with red ne demek?
- Pençe pençe
pençe
- Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları
- Ayakkabının tabanındaki kösele.
- Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç
- El
- Hareketli köprüye sahip gitarlarda bulunan; üzerinde bulunan kancalar yardımıyla bir tarafından köprü yaylarını tutan, diğer taraftan ise gövdeye iki uzun vida ile tutturulmuş ve bu vidalar yoluyla köprü konumunun ayarlanmasına olanak sağlayan metal nesne.
- Sağım pençesi.
- El ayası ile beş parmağın tamamı.
- Cleat, tap.
- Talon, pounce.
- Claw.
blotched picarel
- Izmarit
blotch
- Büyük leke, iri mürekkep lekesi
- Derideki kabartı
- Lekelemek, lekelenmek.
- Çevresine oranla renk farkı gösteren bölge
with
- İle birlikte
- Birlikte, beraber
- İle
- -den
- -e
- -e rağmen
- İle beraber
- Karşı
- Geri
red
- Yadlama.
- Geri verme, reddetme.
- One of the primary colors, color similar to that of blood; redness; condition of being in debt; person who holds radical political beliefs (especially a Communist).
- Kırmızı renk, kırmızı boya
- Kırmızı, kızıl, al
- Komünist olan
- Kırmızı giyimli kimse
- Kırmızı renkli şey
- Anarşist
- Komunist