blink ones eyes ne demek?
- Gözlerini kırpıştırmak
blink
- Görmemezlikten gelmek, göz ardı etmek
- Titreşerek parlamak, parlamak
- Göz yummak
- Kırpıştırmak, ışıldamak
- Göz kırpmak
- Yarı kapalı gözlerle bakmak
- Göz atmak
- Pırıldamak, ışıldamak
- Kaçınmak, gözlerini gerçeğe kapamak
- Göz kırptırmak
blink at
- Göz atmak, hayret etmek, şaşırmak, görmemezlikten gelmek, göz yummak
ones
- Bir tane, biri, birisi, kimse, tek
- Pron. birinin, nin: -nin
eyes
- Yargı veya fikir (örnek: "benim gözümde [fikrimce]" or "kanun gözüyle")
Türetilmiş Kelimeler (bis)
blinkblink atblink microscopeblink of an eyeblink rateblinkardblinkerblinker lampblinker plateblinker switchblindblind algorithmblind alleyblind alley occupationblind arcadeonesones bestones better halfones better selfones chief aversionones complementones daily breadones damnedestones days are numberedones level bestoneone a pieceone a.m.one act playone address