bindirme ne demek?
- Birbiri üzerine gelerek eklenen levha, kiremit, ahşap parçalarının durumu.
- Çıkarma harekâtına katılacak birliklerin, çıkarma yerine gitmek için kendilerine ayrılan deniz araçlarına binmeleri.
- Bindirmek işi.
- Aynı sonucun, ayrı alıcılardan gelen resimlerin aynı anda verilmesiyle televizyonda sağlanması.
- Özel bir görsel etki sağlamak amacıyla aynı duyarkatın iki ayrı çevirimde kullanılması ya da iki ayrı çevirimin birbiri üstüne konarak aynı film üzerine basılması; bu durumda iki ayrı görüntü birbiri üstüne binmiş olarak ortaya çıkar. TV
- Imbrication.
- Overlap.
- Joint.
- Corbel.
- Embarkation.
- Scarf.
- Lading.
- Loading.
- Embarkment.
- Mounting.
- Ramming.
- Boarding.
- Falling aboard.
- Clinker work.
- Clinker built.
- Projection.
- Overlapping.
- Overlapped.
- Superimposition, superimposure, superimposed image, S) I, "supered" image, double printing, overprint, half-lap dissolve.
- Durchblende, Durchblendung, Überlagerung, Überblendung, Überblenden, Trickeinblendung, Doppelbelichtung, Superimposierung
- Surimpression, superposition
bindirme düzlemi
- Üzerinde, bindirilmiş bir tomruğun sürüklendiği yüzey.
- Overthrust plane.
- Überschiebungsflöche Schubflöche
- Surface de chevauchement, surface de charriage
bindirme kaplama
- Armuz kaplamanın birbiri üzerine konularak yapılma şekli [Bama tiriz]