bindirilmek ne demek?
- Bindirme işi yapılmak.
To be seen aboard.
To be put into a vehicle.
To be hit.
bindirme
- Birbiri üzerine gelerek eklenen levha, kiremit, ahşap parçalarının durumu.
- Çıkarma harekâtına katılacak birliklerin, çıkarma yerine gitmek için kendilerine ayrılan deniz araçlarına binmeleri.
- Bindirmek işi.
- Aynı sonucun, ayrı alıcılardan gelen resimlerin aynı anda verilmesiyle televizyonda sağlanması.
- Özel bir görsel etki sağlamak amacıyla aynı duyarkatın iki ayrı çevirimde kullanılması ya da iki ayrı çevirimin birbiri üstüne konarak aynı film üzerine basılması; bu durumda iki ayrı görüntü birbiri üstüne binmiş olarak ortaya çıkar. TV
Imbrication.
Overlap.
Joint.
Corbel.
Embarkation.
bindirilme
- Bindirilmek işi veya durumu.
bindirilmis
Lap jointed