bilmiyormuş gibi yapmak ne demek?
Affect ignorance.
affect
- Yalancıktan yapmak
- Etkilemek, tesir etmek, değiştirmek
- Müteessir etmek, dokunmak
- Taslamak, etki etmek
- Heyecan, teessür
bilmiyorum.
Know: i don't know.
bilmiş
- Her şeyi bilir geçinen, bilgiçlik taslayan.
Sophisticated.
Sapient.
Worldly wise.
Know-it-all.
Smart aleck.
Smarty.
Wiseacre.
Wise guy.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
Like.
Kind of.
Something like.
Fashion.
Such as.
Wise.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek