bilgelik ne demek?
- Bilge olma durumu ve niteliği
Bilgelik, içimizde bir duygu olarak kaldıkça bize ancak özlemini çektirdikçe tatlı, hoş bir şey.
N. Ataç - Bilgi, hikmet.
- İlk Çağ felsefesinde kendini tanımanın bilgisi, vukuf.
- Geniş anlamıyle bilgi demektir. Bu bağlamda: Bilmenin ereği, bilmenin eksiksiz oluşu.
- Kendini tanımanın bilgisi. (Özellikle Sokrates'te karşımıza çıkar: Bir şey bilmemenin bilgisi gerçek bilginin kaynağıdır; bilgi de erdeme götüren yoldur.)
- Wisdom.
- Erudition.
- Savoir vivre.
- Sagacity.
- Sagesse
- Sapientia
bilge
- Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek (kimse), hakim.
- Bilgisini herkes için ve kendisi için en yararlı şekilde kullanan kimse.
- Bilgili, alim, geniş ve derin bilgisi olan.
- Geniş, derin, bilgi sahibi kimse.
- Bilgisini en iyi kullanan kimse.
- Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse.
- The lower part of a ship's hull, extending outward from the keel to port and starboard to where the sides rise vertically Any water in a vessel will collect there, thus ships always 'pump their bilges'.
- The lowest part of the hull's interior on either side of the keel The turn of the bilge is the transition of the hull shape from essentially horizontal to vertical in section, described as hard if the transition is relatively abrupt, or slack if the transition is gradual.
- The area in the lower part of the hull where water collects, also the part of the hull where the bottom turns into the side, the 'turn of the bilge'.
- That part of a ship's hull or bottom which is broadest and most nearly flat, and on which she would rest if aground.
bilge hatun
- kutluk han'ın annesi. türk hükümdarı (vııı.yy-)
- Bilgili, akıllı kadın.
- (tür.) ka. - kutluk han'ın annesi. türk hükümdarı (vııı.yy-).