bezemek ne demek?
- Süslemek
Gördüğü iyiliğe karşılık ikram fazlasından masamızı mezelerin çeşitlisiyle bezedi.
R. H. Karay - Gösterişli şekilde süslemek, donatmak.
- Tezyin etmek.
- To decorate.
- To adorn.
- To embellish.
- To deck.
- Bedeck.
- Ornament.
süslemek
- Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
- Söz oyunlarıyla güzelleştirmek
- Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak.
- Decorate.
- Adorn.
- Beautify.
- Array.
- Doll up.
- Dress up.
- Embellish.
bezeme
- Süsleme, tezyin.
- Süs, süsleyen şey.
- Meringue, delicate mixture of egg whites and sugar that is beaten stiff and browned in the oven and is usually used as a topping for pies and cakes; gland.
bezeme kıvrımı
- Sütun başlıklarında kıvrım biçiminde yapılmış süs.
- Scroll.