süslemek ne demek?
- Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar.
S. F. Abasıyanık - Söz oyunlarıyla güzelleştirmek
Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim.
R. N. Güntekin - Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak.
Decorate.
Adorn.
Beautify.
Array.
Doll up.
Dress up.
Embellish.
Enrich.
Ornament.
Smarten.
Bedeck.
Bedight.
Caparison.
Crown.
Damask.
Deck out.
Dike.
Dizen.
Doll out.
Dress.
Embroider.
Enamel.
Fancy up.
Fig out.
Figure.
Flourish.
Garnish.
Gild.
Gird.
Attire.
Deck.
Drape.
Grace.
To decorate.
To adorn.
To embellish.
Set off.
Titivate.
Trim.
Lard.
süslemek tezyin etmek
Enrich
süsleme
- Süsleri yerleştirme biçimi veya sanatı.
- Sanat eserlerinin yüzeyini süslemek için kullanılan motif, oyma vb.
- Süslemek işi, bezeme, tezyin.
Decor.
Adornment.
Ornamentation.
Ornament.
Trimming.
Trim.
Embellishment.