besiege ne demek?
- Kuşatmak muhasara etmek
- Üstüne varmak
- Kuşatmak, sıkıştırmak, yağmuruna tutmak (Argo)
kuşatmak
- Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
- Çevrelemek, çokça bulunmak.
- Kaplamak.
- Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak.
- Brood.
- Encircle.
- Enclose.
- Encompass.
- Surround.
- To surround.
besieged
- Kuşatma altında, kuşatılmış, ablukaya alınmış
besiegement
- Kuşatma, abluka, blokaj