bending point ne demek?
- Eğilme noktası.
eğilme
- Bir doğrunun, bir başka doğruya veya düzleme göre eğik olması.
- Yerin manyetik alanında bulunan serbest mıknatıslı bir iğnenin doğrultusu ile yatay düzlem arasındaki açı.
- Eğilmek işi
- Eğilme hareketi.
- Stoop.
- Bending.
- Bent.
- Warp.
- Bend.
- Inflexion.
bending iron
- Eğme demiri
bending load
- Eğilme yükü
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bending ironbending loadbending machinebending momentbending overbendingbending radiusbending rollerbending sideways in standingbending strengthbendi aheninbendidebendiks dişlisibendiks yayıbendimepointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria