belin ne demek?
- Manevi bir varlık karşısında duyulan ürkme.
- Gözlerini açıp baka kalmış şaşkın.
- Korku, ürkü.
- Şaşkınlık, hayret.
- Belirti, ipucu.
- Haşyet.
- Fear, awe.
belinay
- ayın gölün yüzeyine yansıması, peygamber çiçeği
belini bükmek
- Büyük sıkıntı vermek, çaresizlik içinde bırakmak.
- Bend double