belazede ne demek?

  1. Belaya uğramış, başına musibet gelmiş olan. (Osmanlıca'da yazılışı: bela-zede)

belazuri

  1. ıı. yy. arap tarihçilerinin en büyüklerinden. (ahmet b. yahya) belazur usaresi içmiş ve şuurunu kaybederek öldüğü için kendisine bu ad verilmiştir
  2. (ar.) er. - ıı. yy. arap tarihçilerinin en büyüklerinden. (ahmet b. yahya) belazur usaresi içmiş ve şuurunu kaybederek öldüğü için kendisine bu ad verilmiştir.

bela

  1. İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum.
  2. Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
  3. Hak edilen ceza.
  4. Evet. (Nefiyden sonra isbat için söylenir.) Mesela: Kur'an-ı Kerim'de mezkur; Cenab-ı Hakkın ruhlara karşı, "Ben Azimüşşan sizin rabbiniz değil miyim?" diye sorduğunda, ruhlar $ Yani: "Evet sen bizim Rabbimizsin" dediler. (Bak: Bezm-i Elest)
  5. (c.: Belaya) Afet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Musibet. Mücazat. İmtihan. Dahiye. (Osmanlıca'da yazılışı: belâ)
  6. (en)Hassle.
  7. (en)Mess.
  8. (en)Scourge.
  9. (en)Scrape.
  10. (en)Tartar.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

belazuribelabela aramakbela arıyorbela bartokbela çıkarmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın