bekar odasında kalmak ne demek?
- Bed sit.
bed
- Kötü, çirkin, tuhaf.
- Fena. Kötü. Çirkin. Yaramaz. şer. şeni'.
- (C.: Ebda-Büdü') İslam içinde kazılan kuyu.
- Başlama, başlayış.
- An article of furniture to sleep or take rest in or on; a couch.
- Specifically: A sack or mattress, filled with some soft material, in distinction from the bedstead on which it is placed , or this with the bedclothes added.
- Plat or level piece of ground in a garden, usually a little raised above the adjoining ground.
- Mass or heap of anything arranged like a bed; as, a bed of ashes or coals.
- The bottom of a watercourse, or of any body of water; as, the bed of a river.
- Layer or seam, or a horizontal stratum between layers; as, a bed of coal, iron, etc.
bekar
- Evlenmemiş kimse.
- Diyezli veya bemollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti.
- Evlenmemiş kimse
- Evli olduğu hâlde ailesinden ayrı, yalnız yaşayan kimse.
- Hiç evlenmemiş, zevcesi olmayan adam. (Osmanlıca'da yazılışı: bekâr)
- Bachelor.
- Lone.
- Celibate, sole, unattached, unmarried, unwed, unwedded.
- Celibate.
- Single.
bekar erkek
- Bachelor, Bach.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
- Stay.