bekçi kulübesi ne demek?
Watch box.
watch
- Bakmak, dikkat etmek
- Beklemek, gözlemek
- Fırsat kollamak
- Tetikte olmak
- Gözkulak olmak
- Bekçilik etmek, nöbet beklemek, nöbetçi olmak
- Gözetmek
- Gözetlemek, seyretmek
- Sabahlamak
- Cep veya kol saatı
bekçi
- Bir şeyi veya bir yeri bekleyip korumakla görevli kimse
- Güneşin batmasından doğuşuna dek çalışan ve genel kolluk görevlilerine yardımcı, çarşı ve mahallebekçileri yasasının 5. maddelerinde belirtilen durumlarda silâh kullanabilen kişi.
Guard.
Watchman.
Gatekeeper.
Warden.
Care-taker.
Custodian.
Keeper.
Watcher.
bekçi köpeği
Watchdog.
Watch mastiff.
kulübe
- Bir yeri beklemekle görevli kimsenin içinde bulunduğu küçük barınak.
- Hayvanlar için yapılmış barınak.
- Alçak gönüllülük göstermek amacıyla "ev" anlamında kullanılan bir söz.
- Kerpiç, saman veya ağaçtan yapılmış küçük, basit, ilkel ev
Hovel.
Booth.
Cabin.
Cote.
Cottage.
Crib.