behold ne demek?
- Müsaade etmek
- Görmek, bakmak
- İşte!, bak!
- Gözlemlemek
- Seyretmek, dikkat etmek
müsaade
- İzin, icazet, ruhsat.
- Elverişli, uygun olma durumu.
- İzin, elverişli bulunma.
- Permission.
- Allowance.
- Toleration.
- Permit.
- Leave.
- Sanction.
- The go-ahead izin.
beholden
- Minnettar, borçlu
- Borçlu, medyun
- Minnettar.
beholder
- Seyirci, bakan kimse, seyreden