beat ne demek?

  1. Dayak atmak
  2. Dövmek
  3. Vuruş, darbe
  4. Darbeden ileri gelen ses
  5. Tempo
  6. Ses
  7. Polis devriyesi
  8. Ilginç bir haberin rakip gazeteden evvel neşri
  9. Birbirine yakın iki sesin meydana getirdigi ritmik çatlşma sesi
  10. Vurmak, çarpmak.
  11. Defalarca vurmak, çırpmak, çarpmak
  12. Çalmak (davul)
  13. Yenmek, galip gelmek
  14. Sürgün avında avı çıkarmak için çalılara vurmak
  15. Üstün olmak, zor gelmek
  16. (argo) önüne geçmek
  17. Çok yorgun, pestili çıkmış
  18. Yorgun, yıpranmış, asi gençlerden olan
  19. (kalp) atmak.
  20. Polis memurunun devriyesi.

dayak

  1. Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek.
  2. Bir şeyin yıkılmaması için dayanan ağaç, destek, payanda
  3. Evlerin kapısının açılmaması için kapının arkasına konulan kol, destek, sürgü.
  4. (Mimarlık) Bir yapının yıkılmaması için yapıya dayatılan destek.
  5. (en)Sleeper.
  6. (en)Beating.
  7. (en)Thrashing.
  8. (en)Corporal punishment.
  9. (en)Whipping.
  10. (en)Prop.

beat a charge

  1. Cezadan kurtulmak

beat a dead horse

  1. Boşuna çene yormak.
  2. Boşa kürek çekmek.
  3. Lafı uzatmak.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

beat a chargebeat a dead horsebeat a pathbeat a retreatbeat a tattoobeat about the bushbeat against the windbeat all hollowbeat at the doorbeat downbeabeablebeachbeach ballbeach buggy
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın