bayat ne demek?
- İki farklı cins güvercinin birleşmesinden meydana gelen melez yavru.
- Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş.
- Devlet adamları arasında saygınlığı olan kimse.
- Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri.
- Taze olmayan.
Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayak takımı her gün artıyor.
H. E. Adıvar - Tahtacı.
An oath of allegiance to an emir.
Not fresh.
Dated.
Stale.
Corny.
Cut-and-dried.
Threadbare.
Trite.
Twice-told.
Detrited.
Rancid.
Hackneyed.
Fogy.
Cold.
Mouldy.
Shopworn.
bayat ekmek
Stale bread
bayat espri
Oldie, a threadbare joke, chestnut, wheeze.