batıl inançları olan ne demek?
- Superstitious.
batıl
- Doğru ve haklı olmayan.
- Çürük, temelsiz, asılsız.
- Geçersiz
- Asılsız.
- Çürük. ~ muâmele: çürük işlem.
- Hakikatsız, hurafe. Hak ve doğru olmayan, yalan. Şartlarını yapmamakla kabul olmayan ibadet ve muamele. Mesela: Bir özür bulunmaksızın taharetsiz kılınan namaz gibi. (Bak: Fasid)(Bir bayram akşamı, gökte ay ve hilali arıyanlar içinde, ihtiyar bir zat da bulunur. Bu zat, gökteki hilali görmek için bütün kasıd ve dikkatiyle nazarını göğe tevcih edip, hilali araştırmakla meşgul iken, gözünün kirpiklerinden uzanan ve gözünün hadakası üzerine eğilen beyaz bir kıl, nasılsa gözüne ilişir. O zat, derhal : "Hilali gördüm."der, "İşte bu gördüğüm aydır." diye hükmeder.İşte sathi ve dikkatsiz nazarlar bu gibi hatalara düştükleri gibi, yüksek bir cevhere ve mükerrem bir mahiyete malik olan insan, kasdı ve dikkati ile daima hak ve hakikatı ararken, bazan sathi ve dikkatsiz bir nazarla batıla bakar. O batıl da; ihtiyarsız, talebsiz, davetsiz fikrine gelir. Fikri de, çar naçar alır saklar; yavaş yavaş kabul ve tasdikine mazhar olur. Fakat onun o batılı kabul ve tasdiki, bütün hikmetlerin mercii olan nizam-ı alemden gaflet etmesinden ve madde ile hareketinin ezeliyete zıd olduğuna körlük gösterdiğinden ileri gelmiştir ki, şu garip nakışları ve acib san'at eserlerini esbab-ı camideye isnad etmek mecburiyetiyle o dalaletlere düşmüşlerdir. İ.İ.)
- Superstitious.
- Unreasoningwesterner.
- Occidental.
- Unreasoning.
batıl evlenme
- Hükümsüz evlenme.
- Geçersiz evlenme.
- Void marriage.
- Nonexistent marriage.
inanç
- Bütün yapıp etmelerimizin temelinde bulunan yaşamadan gelen zorunlulukla dış dünyanın (nesnelerin, başka benlerin, Tanrı'nın) var olduğunu kabul etme; bilimsel, ahlaksal, estetik ve fizikötesi açıklamalarda, önermelerin doğruluğunu onaylama.
- Yeterince gerekçesi bulunmayan, kesin olmayan bir şeyi doğru sayma; us yoluyla genel geçer bir doğrulama yapmadan, başkasının tanıklığı üzerine kurulmuş kanıtları, hiç bir kuşku duymaksızın onaylama.
- Öznel olarak yeterli olan, ama nesnel olarak yeterli olmayan gerekçelerden ötürü bir şeyi doğru sayma.
- Bir şeyi güvenle doğru sayma tutumu.
- Kesin kabulle bağlanılan şey.
- Doğru, emin.
- İnanılır şey.
- İman.
- Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma.
- Birine duyulan güven, inanma duygusu.
olan
- Olmak eyleminin şimdiki zaman ortacı.
- Pron. one.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
batılbatıl evlenmebatıl inançbatıl inançla ilgilibatıl inançlıbatıl itikatbatıl itikat buutlarıbatıl itikat kabilindenbatıl itikat tabakasıbatıl itikatçılıkbatıBatı Afrika bayraklısıbatı afrika devletleri ekonomik topluluğubatı afrika kalkınma bankasıbatı afrika mandril maymunuinançları gereği askerlik yapmak istemeyen kimseinançları kökünden sarsaninançların açıklanmasıinançlarinançlar bilgisiinançlara karşıinançlarda sapma