baskül ne demek?
- Ağırlıkları tartmaya yarayan alet.
- İki kolu sıra ile kalkıp inebilen, ortasından veya uçlarından birine az çok yakın değişmez bir noktaya dayanan kaldıraç.
- Fr. Büyük ağırlıkları, küçük bir ağırlık yardımıyla tartmayı sağlamak üzere birkaç kaldıracın uygun bir tarzda birleştirilmesiyle meydana getirilmiş alet.
- Weighbridge.
- Weighing machine.
- Platform scale.
- Platform balance.
- Platform scales.
- Weighting machines.
- Scales.
- Bascule.
- Platform.
- Weighlock.
- Track scale.
baskül köprü
- Bascule bridge
bask
- To lie in warmth; to be exposed to genial heat.
- To warm by continued exposure to heat; to warm with genial heat.
- Be exposed; 'The seals were basking in the sun'.
- Derive or receive pleasure from; get enjoyment from; take pleasure in; 'She relished her fame and basked in her glory'.
- Güneşlenmek, tatlı bir slcaklığın karşısında uzanmak
- Zevk verici bir durumun tadınl çıkarmak
- Bir şeyi güneşe veya ateşe tutmak.
- Güneşlenmek; tadını çıkarmak