basinçli kabin ne demek?
Pressure cabin
pressure
- Baskı yapmak, zorlamak
- Baskı, tazyik, basınç
- Hücum
- Basınç kuvveti
- Basınç uygulamak, baskılamak
basinçli hava freni
Compressed air brake
basinçli hava kesonu
Compressed air caisson
kabin
- Küçük, özel bölme.
- Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde küçük bölme.
- Uçakta yolcuların oturduğu bölüm.
- Plajda soyunma yeri
- Ses dalgaları üzerinde mekanik olarak yükseltme ve filtreleme görevlerini yerine getiren ayrıca hoparlörü taşıyan ve koruyan bölüm.
- Güveğinin geline verdiği ağırlık, eşya, para.
Cabin.
Booth.
Cubicle.
Cabinet.