kabin çantası ne demek?
- Cabin bag
cabin
- Kulübe
- Kamara, kabin
- Kabin veya kamarada yaşamak
- Küçük bir yere kapamak, tahdit etmek
kabin
- Küçük, özel bölme.
- Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde küçük bölme.
- Uçakta yolcuların oturduğu bölüm.
- Plajda soyunma yeri
- Ses dalgaları üzerinde mekanik olarak yükseltme ve filtreleme görevlerini yerine getiren ayrıca hoparlörü taşıyan ve koruyan bölüm.
- Güveğinin geline verdiği ağırlık, eşya, para.
- Cabin.
- Booth.
- Cubicle.
- Cabinet.
kabin amiri
- Uçaklarda, yolculara karşı şirketi temsil eden görevli.
çanta
- Kösele, meşin, kumaş vb. hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek vb. koyup taşımaya yarayan kap
- Alıcıların korunmasını ve taşınmasını sağlayan çeşitli biçim ve boydaki kutular.
- Carrierbag.
- Case.
- Purse.
- Handbag.
- Briefcase.
- Suitcase.
- Tasche
- Sac