banke ne demek?
- İçine reçel, salça, vb. konan toprak kap. (Küllük *Iğdır -Kars)
banked
- Kenarda düzenlenmiş veya yığılmış (yol kenarındaki kar veya nehir kenarındaki çamur gibi); bankaya yatırılmış, bankaya konulmuş, emanete verilmiş (bankada)
banker
- Banka sahibi.
- Para, altın vb. taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse
- Çok zengin kimse.
- Banka sahibi kişi.
- Bankaların dışında, yasal olarak para, altın, döviz ve menkul kıymet gibi varlıkların alım satımıyla uğraşan kişi.
- Fr. Çok zengin kimse. Büyük sarraf.
- Gnome.
- The stone bench on which masons cut or square their work.
- The person in charge of the bank in a gambling game someone who owns or is an executive in a bank.
- Banker.