bahir ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Deniz.

    Ben o yârin çölünde kum / Bahrinde su, elinde mum.

    M. S. Sutüven
  2. Mevlidin bölümlerinden her biri.
  3. Aruzdaki vezin takımlarından her biri.
  4. Deniz, derya.
  5. Osmanlıca'da yazılışı: bâhir.
  6. Açık, apaçık, besbelli.
  7. Ekin sulayıcı, sulayan.
  8. Yalancı, ahmak, alık.
  9. Işıklı, parlak, güzel.
  10. Osmanlı dönemi kadılarından. şair, bestekar, Bahir Abdurrahman 1688-1746).
  11. (Bak: Bahr)

bahira

  1. 1. kulağı yarık dişi deve veya koyun. hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi. - kur'an-ı kerim, bu adetleri kaldırmıştır.
  2. (ar.) ka. 1. kulağı yarık dişi deve veya koyun. hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi. - kur'an-ı kerim, bu adetleri kaldırmıştır.

bahire

  1. Osmanlıca'da yazılışı: bâhire.
  2. Çok koşan cins deve.
  3. Aşikar, ayan beyan, apaçık olan.
  4. Üstün gelen, diğerlerini geçen.
  5. Işıklı, parlak, güzel.
  6. Belli, besbelli, açık.
  7. Açık, apaçık.
  8. Kulağı kesik deve.
  9. Dikenli ağaç.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bahirabahirebahiredbahia blancabahicebahikbahikabahilbahbahabahaberbahaberanbahadar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın