bad debt allowance ne demek?
- Şüpheli alacaklar karşılığı
şüpheli
- Kuşkulu
- Kendisinden şüphe edilen, kuşkulanılan.
- Soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişi.
Doubtful.
Suspect.
Uncertain.
Suspicious.
Sceptical.
Fishy.
Creaky.
bad
- Rüzgâr
- "Olsun, ola, olaydı" manasına gelir ve kelimelerin sonuna getirilir. Mesela: Aferin bad $ : Aferin olsun. Çok yaşa. Afiyet bad $ : Afiyet olsun. (Osmanlıca'da yazılışı: bâd)
- Kesmek. Yarmak.
- Zaman zarfıdır ve te'hir ifade eder. (Osmanlıca'da yazılışı: ba'd)
- Kötü; zarar, yıkım, perişanlık, şanssızlık
- (worse,worst) kötü, nahoş
- Değersiz
- Kifayetsiz
- Yanlış, kusurlu
- Geçersiz
bad action
- Kötülük
debt
- Borç, borçlu olma
- Alacak, matlup
- Suç, kabahat
allowance
- Hoşgörü, tolerans
- İzin, müsaade
- Tahsisat, harçlık, aylık, haftalık vb
- Bırakma
- Karşılık
- Müsamaha, göz yumma
- İtiraf, kabul, teslim
- Fiyat indirimi, tenzilat
- Yedek pay
- Harçlık bağlamak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
badbad actionbad addressbad airbad axebad backup pathbad bargainbad behaviorbad behaviourbad bloodbaba hususba sisquamous carcinomaba tapubaadebtdebt amortizationdebt arrangementdebt burdendebt capitaldebt colectordebt collectiondebt collectordebt conversion clubsdebt crisisdebdebabicdebabisdebabuddebacle