babalık etmek ne demek?
- Baba gibi davranmak
Ben üç çocuğa babalık etmiş, iki kız evlendirmiş, bir oğlan okutmuşum.
T. Buğra - İyilik etmek, büyüklük etmek
Bana bir babalık et, bir işe koy.
E. Bener - To act as a father to.
baba
- Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- Çocuğu olmuş erkek, peder.
- Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme.
- Çatı merteği.
- Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse.
- Anlayışlı, iyi huylu erkek.
- Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı.
- Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse.
- (Mimarlık) Mahya kirişini dikey olarak alttan tutan kalın, kare kesitli kerestelerden her biri. a. bk. çatı.
- Özellikle dört ayaklı hayvanlar için kullanılan, bir hayvanın ebeveynlerinden erkek olanına verilen ad.
babalık davası
- Evlilik dışında doğan çocuğun babasının tesbiti için, baba ya da mirasçıları aleyhine açılan dava.
- Affiliation suit, paternity suit, bastardy procedure.
babalık karinesi
- Evlilik devam ederken ya da çiftlerin boşanmasından başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.
- Presumption of paternity.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
babalık davasıbabalık karinesibabalık tayini işlemleribabalık testibabalıkbabalıbabalı fırın has işlerbabalığı hükmetmebabalaasbabalanmababalanmakbabalarbabalar gibi satmakbabababa adambaba adıbaba bathrababa betisietmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme