bağlatmak ne demek?
- Bağlama işini yaptırmak.
- To have sth tied / connected.
bağlama
- Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz.
- Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb.
- Bağlamak işi.
- Bağ, bağlayan şey.
- Bitkiyi bağ ile sarma.
- Halatların sıkı sıkıya bağlanması.
- Kan damarını bağ ile sıkmak.
- Türk edebiyatında kitap yazma, eser telif etme.
- Connecting.
- Affiliation.
bağlatma
- Bağlatmak işi.
bağla
- Akarsuların, derelerin ve çayların seviyelerini yükseltmek için yapılan set duvar.
- Baraj.
- Barage.