bağlaşık bağıntı ne demek?
- ( )
- Connected relation.
- Relation connexe
bağlaşık
- Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik.
- Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim).
- Allied.
- Unanimous.
bağlaşık etkenler
- Birbirini içeren ya da birbirinin yerine geçebilen etkenler.
- Associated factors.
bağıntı
- Bkz. korelasyon, rölasyon, ilişki
- Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ.
- Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, görelik, izafet, rölativite.
- İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik.
- Sıralanmış ikililerden oluşan bir küme ya da öbek. || ß gibi birbağıntı için eß, kısaca ( ) biçiminde de yazılır. Anl. kaplamsal ikilibağıntı. Krş.. kaplamsalbağıntı; içlemselbağıntı; bağlaşıkbağıntı; bakışımlıbağıntı; bakışımsızbağıntı; değillemeli-geçişlibağıntı;geçişlibağıntı; geçişsizbağıntı; ters-bakışımlıbağıntı; yansımalıbağıntı; yansımasızbağıntı, birebirbağıntı, bireçokbağıntı, çoğabirbağıntı, sayısalbağıntı, yinelgenbağıntı, sıralamabağıntısı.
- Correlation.
- Relation.
- Relationship.
- Relation
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bağlaşıkbağlaşık etkenlerbağlaşık ilişkibağlaşık olasılıkbağlaşık özelliklerbağlaşık tepkebağlaşık tepkimelerbağlaşıklıkbağlaşıbağıntıbağıntı alanıbağıntı artalanıbağıntı bağlamasıbağıntı çaprazıbağıntı çözümlemesibağıntı değişkenibağıntı geçişliliğibağıntı ile halibağıntı iyelikçisibağınbağın vurmakbağını çözmekbağıbağı ağlayanın yüzü gülerbağıcıbağılbağıl ağdalık