bağıra bağıra ağlamak ne demek?
- Blubber.
bağıra bağıra
- Bağırarak.
- Yüksek sesle, heyecanla, gürültü ederek.
- Azarlamak, kızmak.
bağıra bağıra söylemek
- Belt out.
ağlamak
- Üzülmek, üzüntü çekmek, kederlenmek
- Halinden şikayet etmek, kederini dile getirmek
- Bir ölünün ya da kaybolan bir şeyin arkasından yas tutmak, yanmak
- Merhamet etmek, acımak
- Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık aldanma vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek
- Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak.
- Sızlanmak, yakınmak
- Bir duruma üzülmek.
- Turn on the waterworks.
- Pipe one's eye.