bıkkınlık ne demek?
- Çok bıkmış olma durumu
Konakta da eskiye karşı bir bıkkınlık, bir usanç yok değildi.
S. Ayverdi Disgust.
Boredom.
Tiredness.
Weariness.
Bellyful.
Ennui.
Surfeit.
Tedium.
Willies.
bıkkınlık gelmek
- Bıkmak, usanmak, bunalmak.
To be fed up, to be tired, to be sick.
bıkkınlık vermek
- Sıkmak; bir şeyi sürekli yineleyerek karşısındakini usandırmak.
To tire out, to weary, to cloy.