bıkkın ne demek?
- Çok bıkmış, usanmış, bezmiş.
- Fed up.
- Jaded.
- Tired.
- Sick.
- Bored.
- Fed-up.
- Gutted.
- Job boredom.
- Weary.
- Blase.
bıkkınlık
- Çok bıkmış olma durumu
- Disgust.
- Boredom.
- Tiredness.
- Weariness.
- Bellyful.
- Ennui.
- Surfeit.
- Tedium.
- Willies.
bıkkınlık gelmek
- Bıkmak, usanmak, bunalmak.
- To be fed up, to be tired, to be sick.