büyümüş ne demek?
- Big
big
- Büyük, çok, fazla, övünerek, yüce gönüllükle
- Büyük, iri, kocaman, cüsseli
- Gebe
- Büyümüş
- Mühim, etkili
- Yüksek ruhlu, a1i
- Yuksek Big Ben ingiliz parlamento binasındaki büyük saat ve çanı
büyümüş de küçülmüş
- Konuşması ve davranışları yaşına uymayıp, büyüklerinki gibi olan.
- Precocious, forward.
büyümüş şey
- Growth.