bükülü ok ne demek?
- Bent arrow.
bent
- Bağ, rabıt.
- Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm.
- Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet
- Gazete yazısı.
- Bir şiirdeki dörtlüklerin her biri, bağlam.
- Kanun maddesi.
- Bağ.
- Zincir.
- Düğüm.
- Tutsak, esir.
bükülü ağ ipliği
- İki veya daha fazla ağ ipliğinin bir araya getirilerek bir veya iki kez daha bükülmesiyle elde edilen ağ ipliği.
- Twisted net fiber.
bükülü
- Bükülmüş olan.
- Convoluted.
ok
- Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk.
- Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret.
- At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç
- Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası.
- Yay veya arbaletle fırlatılan, sivri metal uçlu ve ahşap gövdeli ateşsiz silah.
- Yayla fırlatılan, ucunda sivri bir taş, demir, kemik parça bulunan avlanma ya da savaş aracı. bk.ok kurbanı.
- LOGI The requested operation was successful.
- Old Kingdom.
- Barb.
- Shaft.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bükülü ağ ipliğibükülübükülüm titreşimibükülüokbükülürbükülürlükbükülüşbükülbükülebilirbükülebilirlikbükülenbükülgenbükübükücübükücü döngübükücü momentbükücülükokok atmakok bakısıok başıok başına benzeyen şeyok biçemiok boyutuok damağıok falıok gateoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak