ok ne demek?
- Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk.
- Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret.
- At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç
Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı.
Ö. Seyfettin - Okey!, idare eder!, tamam!, peki!, olur!, oldu!
- Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası.
- Yay veya arbaletle fırlatılan, sivri metal uçlu ve ahşap gövdeli ateşsiz silah.
- Yayla fırlatılan, ucunda sivri bir taş, demir, kemik parça bulunan avlanma ya da savaş aracı. bk.ok kurbanı.
- Onaylamak, tasdiklemek, okeylemek
- LOGI The requested operation was successful.
- Old Kingdom.
- Barb.
- Shaft.
- Office Kids,children of office employees.
- Tongue.
- Old Orange Juice On the left On the right Ouakha Qadim Assir limoun Ala Shmal Ala Limen.
- Pale.
- Shank.
- Quill.
- Choice that accepts the information in a window and closes it If the window contains changed information, those changes are applied before the window is closed.
- Use the entered values and close the dialog.
- Button with Ok means 'click on this if you want to go ahead and do this.
- State in south central United States.
- An endorsement; 'they gave us the O K to go ahead'.
- Sentence-initial expression of agreement.
- Being satisfactory or in satisfactory condition; 'an all-right movie'; 'the passengers were shaken up but are all right'; 'is everything all right?'; 'everything's fine'; 'things are okay'; 'dinner and the movies had been fine'; 'another minute I'd have been fine'.
- OK , okay.
- Arrow.
- Label given to a PushButton in some DialogBoxes that performs the action of answering 'OK' and closing the DialogBox without implementing any changes.
- CSA - Czech Airlines.
- CRS Confirmed.
- Flèche
- Oklahoma.
- OK ünlem
ok atmak
- Hlk. miras kalan malları paylaştırmak için ad çekmek.
ok bakısı
- Oklara dayanarak geleceği okuma yöntemi, bk. bakı. krş. nesne bakısı.
- Belomancy.
- Belomancie