böylece ne demek?
- Tam böyle, bu biçimde
Kadın, böylece ona bir teyze yakınlığı göstermişti.
H. E. Adıvar - Sonunda, böylelikle
Bu hikâye de böylece geçmiş, unutulmuş oldu.
M. Ş. EsendalBöylece şiiri anlamak için evvel onu ayırt etmesini bilmelidir.
A. H. Çelebi - Thus.
- Thence.
- In this way.
- Consequently.
- Shareholder split.
- Thereby.
böylecene
- Böylece.
böyle
- Bunun gibi, buna benzer
- Bu yolda, bu biçimde, hakeza
- Bu derece
- İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz
- Such.
- This kind of.
- Like this.
- Thus.
- Of a sort.
- Of sorts.