azime ne demek?
Kökeni: Arapça
- Cin, yılan ve benzeri şeylerin şerrinden kurtulmak için okunan dua.
- Büyük iş, fevkalade ve çok mühim iş.
- Kesin kararlılık, niyet, sebat.
- Osmanlıca'da yazılışı: âzime.
- Büyük günah, büyük bela.
- Büyük, yüce.
- İrade, gayret.
- Azmeden.
- Azimli.
- Dua eden.
- Azı dişi.
azimet
- Herhangi bir kolaylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılması gerekli olan dini vecibeler.
- Allah'ın emirlerini en mükemmel ve eksiksiz yapmaya çalışmak.
- Gidiş, yola çıkış.
- Bir müminin inancından dolayı baskıya uğramasına rağmen, inandığı gibi konuşmaya ve davranmaya devam etmesi.
- Kuvvetli bir iradeye dayanan karar, yemin anlamına gelmektedir.
- Varma, ulaşma, önde gitme.
- Büyüklük, ululuk.
- Takva ile amel etmek.
- Departure.
azimet etmek
- Gitmek, yola çıkmak.
- To set out on a journey.