ayrıt bağlama ne demek?
Edge linking
edge
- Yavaş yavaş sokulmak
- Kenar yapmak
- Yavaş yavaş ilerletmek
- Yan yan gitmek, sokulmak
- Kenar, ağız
- Ayrıt
- Keskinlik
- Sınır, hudut
- Avantaj, üstünlük
- Yanaşmak, yaklaşmak
ayrıt
- İki düzlemin ara kesiti.
- Dıl-ı mücessem.
Edge.
ayrıt alanı
Edge field
bağlama
- Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz.
- Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb.
- Bağlamak işi.
- Bağ, bağlayan şey.
- Bitkiyi bağ ile sarma.
- Halatların sıkı sıkıya bağlanması.
- Kan damarını bağ ile sıkmak.
- Türk edebiyatında kitap yazma, eser telif etme.
Connecting.
Affiliation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ayrıtayrıt alanıayrıt imgesiayrıt işleciayrıt sezimiayrıtlıkayrıtsalayrıtürdenayrıayrı ayrıayrı basımayrı baskıayrı baş çekmekayrayraçayraç açmakayraç koluayraç stilibağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlama büyüsübağlama cıvatasıbağlama cümlesibağlama çeliğibağlama çemberibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydı