ayrışık kümeler ne demek?
- Disjoint sets
disjoint
- Dağıtmak, parçalamak, sökmek
- Eklem yerinden ayırmak
- Ayırmak, ek yerinden ayırmak
- Düzenini bozmak
ayrışık
- Bkz. heterojen
- Ayrışmış olan.
- Ayrı türden, çeşit çeşit, muhtelif.
- Türlü, ayrı tip, çeşitli.
- Ayrışım olayına uğramış olan.
- Heterogeneous.
- Decomposed.
ayrışık anıklık ölçerleri tümgesi
- Bireyin türlü etkinlik alanlarında sağlayabileceği göreli başarı düzeylerini ölçme amacıyle geliştirilen ve gereğinde her biri teker teker de kullanılabilen birden çok ölçerden oluşan tümge.
küme
- Tümsek biçimindeki yığın.
- Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup
- Tomar.
- Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek.
- Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk, lig.
- Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri.
- Aynı yapıdaki öğelerden oluşan topluluk.
- Çok sayıda nesne ve canlı topluluğu
- Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak Ayaktopu Birliğince belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk.
- Heap.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ayrışıkayrışık anıklık ölçerleri tümgesiayrışık odakayrışık öğecikayrışık reaktörayrışıklaşmaayrışıklıkayrışıayrışıcıayrışabilirayrışçıayrışçılıkkümeler kuramıkümeler kümesikümelere gözatkümelerin ayrık birleşimikümelerin ayrık toplamıkümelerin çarpım kümesikümelerin kartezyen çarpımıkümelemekümeleme ayracıkümeleme çözümlemesikümelemekkümelememekkümelkümeküme kevkebiyyeküme adıküme bağlaşmasıküme bilinci