avuç ne demek?
- Elin iç tarafı.
- Elin yarı yumulmuş durumu.
- Elin alacağı miktarda olan.
- Palm of the hand.
- The hollow of the hand (palm and fingers.
- Handful.
avuç açmak
- Dilenmek.
- 1) dilenmek, para istemek: İki gündür yemek yemedim ama daha avuç açmadım. -N. Hikmet. 2) yardım istemek: Elinde böyle bir sanat varken herkes sana avuç açmaktan başka ne yapabilir? -N. F. Kısakürek.
- Cadge.
avuç avuç
- Bol bol, pek çok (para).
- Avuçlayarak
- Lavishly.