at first glance ne demek?
- Ilk bakışta
ilk
- Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
- Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni
- Birinci olarak, en başta.
Kind of person; 'I don't like people of his ilk'.
First.
Primary.
The very first.
Original.
Beginning.
Early.
at first appearance
- Ilk bakışta
at first blush
- Ilk bakışta
first
- En büyük
- İlk, birinci, baş
- Başlangıç
- Baş yer, birincilik
- En tiz ses
- Birinci mal
- Ayın ilk günü
- Evvelâ, ilk önce, başta, en ileride
- İlk defa olarak
- Ondan evvel
glance
- Parıldamak
- Göz atmak, göz gezdirmek
- İma etmek
- Sıyırıp geçmek
- Bakış, nazar
- İma
- Sıyırıp geçiş.
- Birkaç çeşit parlak ve kükürtlü mineral.
- Bakıvermek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
at first appearanceat first blushat first handat first sightat firstatat a clipat a crossroadsat a discountat a distanceat a draughtat a fearful rateat a full gallopat a gallopat a glanceaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıfirstfirst first aidfirst aid coursefirst aid kitfirst aid manfirst aid outfitfirst aid postfirst aid stationfirst aid teamfirsfirsafirsadfirsat kollamakfirsek