atım ne demek?
- Atma işi
Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım.
Y. K. Beyatlı - Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık.
- Ölen, mahvolan. (Osmanlıca'da yazılışı: âtım)
- Lokma.
- T. Ateşli silahların boşaltılması, atılması.
- Throw carded.
- Throwing.
- Casting (off.
- Pitch.
- Throw.
- Pulse.
- Impuls
atma
- Atmak işi.
- Pamuktan dokunmuş bir tür bez. (Dokumacılık)
- Atmak işiyle meydana gelmiş olan.
- Aşı ve sürgünlerin kendiliğinden ayrılması.
- Bir taraftan öbür tarafa uzatılan ağaç parçası veya uzunca maddeler.
- Resmin renginin güneş ışığında kalarak uçması.
- Patlayıcı yardımıyla herhangi bir maddeyi veya toprağı parçalara ayırma.
- The soul which is considered immortal.
- Inner Reality , , Soul, but also: body, spirit, senses End of the I-illusion; Self-remembrance in unity with Krishna Atma: 'the Sun of Suns, the Effulgence of Effulgences; it is the Supreme Light, the Swayamjyothi, the Self-effulgent' Atma: Unconquerable, indestructible, unlimited, the Existence-Knowledge-Bliss-wave of the ocean that is God.
- Atma.
atım düzenleyici
- Pacemaker.
atım modu modülasyonu
- (AMM)