atışmak ne demek?

  1. Ağız kavgası etmek.
  2. Kendisine dargın olan bir kimseye barışıkmış gibi söz söylemek.
  3. Saz şairleri, belli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söylemek.
  4. (en)Argue.
  5. (en)Bicker.
  6. (en)Quarrel.
  7. (en)Wrangle.
  8. (en)To quarrel.
  9. (en)To bicker.
  10. (en)To argue.
  11. (en)To squabble.
  12. (en)To have a row.
  13. (en)To have a tiff.
  14. (en)To have words.
  15. (en)To try to make up with.
  16. (en)Altercate.
  17. (en)Spar.

ağız

  1. Çıkış yeri
  2. Uç, kenar
  3. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine ya da sınıflara özgü olan konuşma dili
  4. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü.
  5. Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk.
  6. Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü.
  7. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı
  8. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap.
  9. Koy, körfez, liman, yol vb. yerlerin açık yanı.
  10. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak.

atışma

  1. Atışmak işi.
  2. Saz şairlerinin deyişle tartışmaları.
  3. İki veya daha fazla çalgı ustasının, hangisinin çalgıya daha hakim olduğu yarışı.
  4. (en)Quarrel.
  5. (en)Bust up.
  6. (en)Cross talk.

atışmamak

  1. (en)Form of atışmak) quarrel, bicker, have a tiff, bandy words, altercate, bandy, jangle, spat, squabble, have words with smb.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

atışmaatışmamakatışatış açısını ve mesafesini belirleme kitiatış alanıatış artığıatış artığı svabı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın