askıntı ne demek?
- Başkalarının sırtından geçinen (kimse).
- Karşı cinsi rahatsız eden (kimse).
- Obtrusive.
- Pesterer.
askıntı olmak
- Karşı cinsi rahatsız etmek.
- Başkalarının sırtından geçinmek.
- Birini tedirgin edecek kadar üzerine düşmek.
- Bkz. yaltaklanmak.
- To pester, to plague.
askı
- Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne.
- Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ.
- Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması.
- Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç.
- Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener.
- Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.
- Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş.
- Gelinin oturacağı yerin üstüne asılan süsler
- Ayakta çalınabilmesi için gitara takılarak omuzdan aşırılan kuşak.
- Kurgu odasında, üzerine film parçalarının asıldığı sıra çengeller.