ascendance ne demek?
- Yukarı çıkma
- Üstünlük, egemenlik
- Hakimiyet, kontrol
- Soy
yukarı
- Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı.
- Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
- Benzerleri arasında üstte bulunan.
- Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan.
- Yetkili kimse.
- Bir hizmette çok kullanılan kişice, yakınma olarak kullanılan bir söz.
- Bir kimsenin adının dilden düşürülmediğini, onun pek gözde olduğunu anlatan bir söz
- High.
- Upward.
- Upwards.
ascendancy
- Hüküm sürme, itibar
- İtibar, üstünlük
- Üstünlük, egemenlik
- Hüküm, nüfuz
ascendant
- Etkin, nüfuzlu
- Egemen
- Ekliptiğin yükselen noktası
- Yükselen, üstün